Güneşin Oğlu ve Alametifarikaları






gunesinogluGeçtiğimiz haftalarda “fantastik mavra” türünde olduğunu bir hayli gözümüze sokarak vizyona giren Güneşin Oğlu, Onur Ünlü‘nün ikinci (aslında Çocuk adlı ilginçliği sayarsak üçüncü) filmi. Filmin ilk alametifarikası da henüz filmografisinin başında olmasına rağmen ilginç tarzı ve kendine özgü anlatımıyla yönetmenin kendisi zaten.

1973 doğumlu olan Onur Ünlü, kariyerinin başındaki bir yönetmen olmanın dışında deneyimli bir şair ve senaryo yazarı aslında. 11 Kasım’da Radikal’de yayınlanmış olan röportajını okursanız anlayacağınız üzere; ilginç fikirleri ve değişik bir hayat görüşü olan, her anlamda özgün bir insan. Favori oyuncularından Özgü Namal, “Onur’un filmleri bana kendimi zeki hissettiriyor.” diyor ve kendisi için “Türkiye’nin Tarantino’su” yakıştırmasını ekliyor. (Radikal, 8 Kasım 2008) Yönetmenin iki filmi de (Polis ve Güneşin Oğlu) şaşırtıcı derecede ‘farklı’lar alıştığımız filmlerden. Alışıldık bir şehirde geçseler, alışıldık karakterlerin başından geçseler de; alışılmadık şeyler üzerine kurulu filmler çünkü ikisi de. “10 günde film çekmek” gibi bir şeyi başarmasıyla gündeme geldi Onur Ünlü son filmiyle. Henüz ikinci filmini çeken bir yönetmen için, Türk sinemasının birçok başarılı oyuncusuyla çalışma fırsatı yakaladı. Ve gerek Haluk Bilginer, gerek Özgü Namal‘dan “Onur istediği sürece ben her filminde oynarım.” sözünü almayı başardı. SİYAD’ın yenilikçi yönetmenlere açık olduğunu gösteren, 2006′da Polis ile gelen En İyi Yönetmen adaylığını da unutmamak lazım.

Özgü-Namal-Haluk-Bilginer

Güneşin Oğlu‘nun ikinci büyük kozu ise oyuncuları… Yönetmenin ilk filminde de beraber çalıştığı Haluk Bilginer ve Özgü Namal‘ın yanı sıra Hümeyra, Bülent Emin Yarar, Köksal Engür ve Ahmet Kural gibi usta oyuncular ve genç yeteneklerin beraberliği dikkat çekiyor filmin kadrosunda. Özellikle Bülent Emin Yarar, dikkat çekici bir performans sergiliyor. Haluk Bilginer, filme de ismini veren Zeki Müren albümü Güneşin Oğlu’ndan Böyle Bir Kara Sevda şarkısını; Özgü Namal ise zamanında Gönül Yazar’ın seslendirdiği Çapkın Kız şarkısını söyleyerek, oyunculuk yeteneklerinden fazlasını da konuşturuyorlar ayrıca.

100derece

Film sayesinde tanıştığım bir grup, 100 Derece de oldukça ilgi çekici… Filmde kendi besteleri Kahpe Felek ve Mavra ile Rüzgar Hep Aynı Esmez şarkılarının enstrümantal verisyonuna yer veren bu genç grup, aynı zamanda Özgü Namal’ın söylediği Çapkın Kız’da da ona eşlik etmiş.

Filmin 100 Derece, ‘küfürlerin yaratıcı kullanımları’ konusundaki dersler ve bolca kahkaha dışında hayatıma kazandırdığı son şey ise Haluk Bilginer‘in İstanbul’un en güzel manzarasına sahip en iğrenç yapılarından birinin çatısına çıkarak okuduğu Ülkü Tamer‘in garip ötesi şiiri Konuşma. Filmin ne kadar absürd, ne kadar fantastik olduğu düşünülürse, cuk oturmuş filme. Hele ki Haluk Bilginer‘in sesinden…

KONUŞMA

-aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci…
-çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.

Ülkü Tamer






Posted on by thebalkabaa in film incelemeleri, filmler, sinema Leave a comment

Add a Comment

301 Moved Permanently

301

Moved Permanently

The document has been permanently moved.