thebalkabaa

Kısa Kısa: Elvin Hoxha Ganiyev @ Süreyya Operası






Klasik müziğin en güzel yanlarından biri, yüzyıllar öncesinden gelen aynı notaları bambaşka bir şekilde yorumlayan yeni sanatçıların her zaman karşınıza çıkabilmesi. Genç solistleri takip ederek geleceğin büyük yeteneklerini kariyerlerinin en başından itibaren tanımaksa beni her zaman heyecanlandırıyor. Elvin Hoxha Ganiyev‘in adını ilk kez üç yıl önce 38. İstanbul Müzik Festivali programında görmüştüm. 13 yaşında bir keman sanatçısı, Türkiye’nin en önemli klasik müzik festivalini açıyordu. Ertesi yıl, o zaman ilk kez düzenlenen Andante Klasik Müzik Ödülleri’nde Yılın Çıkış Yapan Genç Sanatçısı ödülünü kazandı. Birbiri ardına gelen dünya birincilikleri, festival haberleri derken Elvin Hoxha Ganiyev’i sonunda geçtiğimiz Kasım ayında, Dünya Sahnelerinde Genç Yetenekler konserinde BİFO eşliğinde Sibelius’un keman konçertosunu yorumlarken dinledim:

Elvin Hoxha Ganiyev, 20 Mayıs Pazartesi gecesi de Süreyya Operası‘nın Genç Virtüözler konserinde, bir diğer genç solist, piyanist Cemil Yener Gökbudak ile paylaştı sahneyi. Özellikle Paganini’nin Caprice’i ile büyüleyen Elvin Hoxha Ganiyev’in birkaç yıl içinde hangi orkestra ve şeflerle, nasıl büyük konserler vereceğini düşündükçe sabırsızlanıyorum. Çok geç kalmayın ve mutlaka kendisini dinleyin bir şekilde.






Posted on by thebalkabaa in kısa kısa: müzik, klasik müzik, müzik Leave a comment

Kısa Kısa: Emel Kurhan’dan “Fantastik” @ .artSümer






Emel Kurhan‘ın Fantastik adlı üçüncü solo sergisi, 25 Mayıs’a kadar Karaköy’deki .artSümer‘de sürüyor. Sanatçının sergide yer alan 13 eserinin çoğunda kanaviçe, pleksiglas ve neon öne çıkıyor. Uzaktan rengarenk ve şirin görünen eserleri detaylı olarak incelediğinizde o güzelliğin ardında gizlenmiş şiddet ve/veya yalnızlığın farkına varıyorsunuz. Sergide yer alan eserlerde pleksiglas ve neon gibi ‘soğuk’ malzeme ve tekniklerin nakış ve kanaviçe gibi el işlerinin sıcaklığıyla birleştiğinde ortaya çıkardığı görüntü de detaylarda saklanan bu olumsuzlukları destekliyor.






Posted on by thebalkabaa in kısa kısa: sergiler, sergiler Leave a comment

Kısa Kısa: Melis Danişmend’den “Biraz Gülmek İstiyordum”






Önce Spitney Beers, sonra Üçnoktabir ile tanıdığımız Melis Danişmend, ilk solo albümünü çıkardığında şarkıları büyülemişti beni. adidas all originals party’de sahne aldığı yıl, sahne performansından da oldukça memnun kalmıştım. Melis Danişmend’in ilk albümü, adının daha az renk olmasından anlaşılacağı gibi biraz depresif, biraz karamsardı. Dinlediğiniz sesin saflığına ve masumiyetine rağmen biraz da öfkeli: “Öfkeden delirdim…” diye başlıyor, yalnızlığı “Kettle’da sular kaynattım / Boğazımdan içeri akıttım / Öyle bir acı sensizlik” diye tanımlayarak devam ediyordu. Danişmend, bu yılın başında çıkardığı ikinci albümüne ise Biraz Gülmek İstiyordum demiş ve müziğin sesini biraz daha yükseltmiş. Piyano ve gitarın yanına davulu katınca sesine çok yakışan o hüzünden vazgeçmemiş ama…  Çıkalı aylar geçmiş olsa da henüz yeni aldığım albümü en az ilki kadar beğendim kısacası.






Posted on by thebalkabaa in kısa kısa: müzik, müzik Leave a comment

Röportaj: Yeşim Gürer Oymak






Henüz küçücükken tanıştığım İstanbul Müzik Festivali ve klasik müzik; bugün benim için en özel olan, programını beklerken en çok heyecanlandığım festivalin de İstanbul Müzik Festivali olmasını sağladı. 2006 yılından bu yana festivalin direktörlüğünü üstlenen Yeşim Gürer Oymak’ın hikayesi de henüz ilkokulda bile değilken tanıştığı piyano ile başlıyor. Kendisi işini severek yapan, her yaştan seyircisiyle bizzat ilgilenen, yenilikçi bir festival direktörü ve hayatımda tanıdığım en kibar insanlardan… Klasik müzik dergileri ve CD’leriyle dolu odasında, bir festival direktörüyle olduğu kadar ilk klasik müzik konserine giderkenki heyecanını hala koruyan bir dinleyici ile gerçekleştirdik bu dopdolu sohbeti:

Read more






Posted on by thebalkabaa in klasik müzik, müzik, röportajlar Leave a comment