thebalkabaa

Röportaj: Aslıhan Evrensel






Broadway ve Londra sahnelerinin son yıllarda öne çıkan oyunlarından Dead Man’s Cell Phone, bu sezon Ölen Adamın Cep Telefonu adıyla Aslıhan Evrensel ve Stüdyo ekibi tarafından Caddebostan Kültür Merkezi’nde sahneleniyor. Genç yönetmenle daha önce Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık romanından esinlenilerek yazılan 100‘ün çevirisini yaparak oyunu iki sezon sahneye koyan ekibini, Ölen Adamın Cep Telefonu‘nu, gelecekteki projelerini ve Türkiye’de tiyatro yapmayı konuştum. Read more






Posted on by thebalkabaa in röportajlar, tiyatro Leave a comment

12. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin En İyileri






14-24 Şubat tarihleri arasında düzenlenen 12. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nde bu yıl 10 günde 24 film izledim ve favori bölümüm bu yılın yenilerinden Oyun oldu. Bu !f’in en iyileri bana göre şöyleydi:

10. ZERRE (Yön: Erdem Tepegöz, Türkiye) – Keş!f

Read more






Posted on by thebalkabaa in film festivalleri, film listeleri, sinema Leave a comment

İstanbul’da Sergi Gezmenin Yeni Yolu: ArtWalk Istanbul






İstanbul’da sayısı gün geçtikçe artan galeriler arasından seçim yapmakta, yeni sergileri takip etmekte ya da galeri ziyaretlerinizde rotalarınızı planlamakta zorlanıyorsanız size ilaç gibi gelecek yeni bir projeden haberdar olmalısınız: ArtWalk İstanbul. Üstelik projenin ardında pek sevdiğimiz kültür ve sanat platformu Grizine var…

Galerileri yakından takip ediyor, en azından takip etmeye çalışıyorsanız bilirsiniz: Tek bir galeriyi gezmek yetmez; hem hazır o bölgeye gitmişken çevredeki tüm galerileri gezmek istersiniz, hem de sanata maruz kaldıkça daha fazlasını istersiniz. Fakat bir galeri turuna çıkacaksanız iyi bir planlama ve araştırma yapmanız gerekir. Galerilerin açılış saatlerini bilmeye, sanatçılar hakkında ön bilgi toplamaya, işinizi kolaylaştıracak ve size zaman kazandıracak bir rota çizmeye ve tabii ki size eşlik edecek birilerini bulmaya ihtiyaç duyarsınız. Artık tüm bu planlama ve araştırma kısmını ArtWalk İstanbul ekibine bırakabilir, siz yalnızca sanatın ve gezinin keyfini çıkarmaya yoğunlaşabilirsiniz.

Ben genellikle Mısır Apartmanı, Karaköy ve Tophane’deki galerileri gezmekle sınırlı kalırım. Bu yüzden ArtWalk İstanbul’un Nişantaşı rotası yeni galeriler keşfetmek adına tam bana göreydi. Milli Reasürans Pasajı’nın girişinde bir araya geldik, ekiple tanıştık. Sırasıyla Milli Reasürans Sanat Galerisi, x-ist, Dirimart, Chalabi Art Gallery, Teşvikiye Sanat Galerisi ve SODA‘ya; arada verdiğimiz kahve molasında da Juno‘ya uğradık.

Milli Reasürans Sanat Galerisi‘nde José Manuel Navia‘nın İspanya: UNESCO Dünya Mirası fotoğraf sergisi, x-ist‘te Nalan Yırtmaç‘ın Lütfen Arkaya Doğru İlerleyiniz II: AfetşehirDirimart‘ta Bahar Oganer‘in Dreamland sergileri vardı. Bahar Oganer’in eserlerini ilk kez gördüğümü ve hem renkleri hem de tekniğiyle beni kendisine hayran bıraktığını da eklemek isterim. Sergiyi 26 Ocak’a kadar gezebilirsiniz.

İlk kez ziyaret ettiğim Chalabi Art Gallery‘deki karma sergi Kaos ve Dengesizlik de ilham vericiydi. Koray Ariş, İsmet Doğan, Seçkin Pirim, Natacha Lesueur ve Refik Anadol‘un eserlerinden oluşan sergi de 25 Ocak’a kadar sürüyor. Son durağımız SODA‘da ise Contemporary Istanbul’da dikkatimi çeken canlı renkleri ile Malgosia Stepnik‘in Sensuous sergisi vardı.
Gelelim ArtWalk İstanbul’a…

Artwalk Istanbul, yaklaşık bir yıldır üzerinde çalışılmış ve Kasım 2012′de hayata geçmiş olan bir proje. İlk gezilerini Art Istanbul – Contemporary Istanbul sırasında yoğun bir katılımla gerçekleştirmişler ve şu ana kadar 10′dan fazla gezi düzenlemişler. Geziler 4 farklı rotada (Akaretler, Nişantaşı, Galatasaray-Galata ve Tophane-Karaköy) düzenleniyor ve gezi boyunca Saliha Yavuz ya da Çiğdem Asatekin, size rehberlik (ya da ekibin adlandırış şekli ile “eşlikçi“lik) görevini üstleniyor. Saliha “Genelde ben “eşlikçi” oluyorum. Hem keyif aldığımdan, hem de aramızdaki iş bölümünden dolayı şimdiye kadar hep böyle oldu. Ama ileride ArtWalk Istanbul’da sanat tarihçilerini, küratörleri de ağırlamak istiyoruz.” diyor.

ArtWalk Istanbul her Cumartesi 13:00-16:00 saatleri arasında grubun katılımcıları ve isteklerine göre Türkçe ve/veya İngilizce olarak düzenleniyor. Ekip, istek ve katılıma göre Çarşamba günleri de gezi düzenlenebileceğini, hatta Fransızca ve İtalyanca’nın da mümkün olduğunu ekliyor.

ArtWalk Istanbul, galerilerin de olumlu yaklaşımı ve desteğini almış. Çoğundan “Bu çok gerekliydi, umarız devam eder!” gibi yorumlar duymuşlar. Diğer yandan rota dışında kalan galeriler “Niye biz yokuz?” gibi tepki de gösterebiliyormuş. Saliha bu konuda da çalışmalarının sürdüğünü ekliyor: “İnanın her gün bir yenisi açılan, yer değiştiren galerileri takip etmek bazen güç oluyor. Şimdi rotalar üzerinde çalışıyoruz. Yenilikler gelecek. Her galeriyi dahil etmek, gezeceğimiz galerileri her seferinde rotanın yanı sıra galerilerin konseptlerine göre, sergilerin dönemsel ya da sanat pratiği anlamında ilişkisine göre seçmeye gayret edeceğiz.

ArtWalk Istanbul‘un ardından Grizine‘in sanatçı atölyelerini kapsayacak StudioWalk Istanbul ve tasarım mağazaları ile atölyelerini kapsayacak DesignWalk Istanbul projeleri de yoldaymış. Bunu duymak da ayrıca sevindirdi beni.

Gezi kapsamı hakkında ayrıntılı bilgi, katılım ve ücretlerle ilgili Artwalk Istanbul ile iletişime geçebilirsiniz.

Fotoğraflar: ArtWalk Istanbul, Dimart, Chalabi Art Gallery






Posted on by thebalkabaa in gezi, röportajlar, sergiler Leave a comment

Kevin Wilson’dan “Fang Ailesi”






“Şimdi suratına bir tane çaksam,
sanat diyebilir miyim buna?”

Yeni bir kitap almadan önce arkasını okuyanlardansanız, Fang Ailesi‘ni elinize alıp arkasını çevirir çevirmez bu cümleyle karşılaşacaksınız. Ve bu aile ile üç yüz sayfa süren birlikteliğinizin sonunda inanın, kendinizi bu soruya “Evet” cevabı verirken bulacaksınız. Read more






Posted on by thebalkabaa in edebiyat, edebiyat incelemeleri Leave a comment