Social Network ve Moneyball filmlerini beğenmemdeki en büyük sebep ustalıkla sinemaya uyarlanmış senaryoları ve ince bir işçilikle yazılmılş muhteşem diyaloglarıydı. Her iki filmin senaryosunda imzası bulunan Aaron Sorkin (eğer izlemişseniz, kendisinin tarzına televizyondan da West Wing ile aşina olabilirsiniz), geçtiğimiz yaz sezonunda bir HBO dizisi ile karşımıza çıktı: The Newsroom. HBO ve Aaron Sorkin’in isimleri yetmezmiş gibi, dizide Jeff Daniels ve Emily Mortimer başrolleri paylaşıyordu. Dizi, ulusal bir Amerikan televizyon kanalının haber bölümünün kamera arkasında yaşananlar ile sivri dilli haber spikeri Will McAvoy ve ekibinin başa çıkmak zorunda olduğu zorluklara odaklanıyor. Fakat aynı zamanda çok-yakın tarihte yaşanan, dünya çapındaki ya da ABD dahilindeki gerçek politik, ekonomik, sosyal ve çevresel olayları işliyor, bunları bir haberci gözüyle hatırlamamızı sağlıyor. (Dizinin geçtiğimiz yaz yayınlanan ilk sezonunda kamera arkasında yaşananları izlediğimiz olaylar arasında BP’nin petrol sızıntısı felaketi ve Usame Bin Laden’in yakalanışı vardı.)
Ben bu satırları yazarken 65. Primetime Emmy Ödülleri’nin adayları henüz açıklanmamıştı. Tahminimce En İyi Dizi (Drama) dalındaki güçlü rekabet nedeniyle The Newsroom” kendine burada yer bulmakta zorlanacak olsa da, Jeff Daniels’ın oyunculuk adaylığının garanti olduğunu, dizinin birkaç bölümünün de senaryo, yönetmen ve kurgu dallarında aday gösterilebileceğini düşünüyorum.
Ülkemizde de CNBC-e’de yayınlanan dizinin ABD’deki ikinci sezonu bu Pazartesi başladı. En az ilk sezon kadar iyi bir sezonun bizi beklediğini, dizinin bu sezonki konuları arasında Occupy Wall Street olaylarının da olmasından tahmin edebiliyoruz.